YIL 2006 13 MAYIS
20 Mayıs 2010 Perşembe
KREŞ'LE ANNELER GÜNÜ PİKNİĞİ
yavrucum pikniği benim kadar eğlenemedi pek keyfi yoktu. yoksa oranın tozu dumana katardı. Bol, bol sıvı alımasında bir sebep vardı. O akşam ateşlendi ve bir hafta eteş düşürmeye çalıştık.
YUMURTA YARIŞMASI
Pikniğmizin en eylenceli bölümü annelirin yumurta yarışını ve ip çekme yarışdı. Bizleri izleyen çocuklar pek eğlendi. Çetin ve zor olan yumurta yarışında kaşıklarımız metal olsada son hamle ile birinci oldum...
ANNELER GÜNÜ PİKNİĞİ
ÇİLEK TOPLAMA ZAMANI GELDİ
MTA gezisi
Kreş yolumuz Türkiye Maden Teknik Arama'nın önünden geçtiği için Enescik sürekli soruyordu burası ne, nev var burda diye. Babamız dinozor kemiklerinin olduğunu söyleyince kreş dönüşü bir uğradık. Müze tadilat dolasıyla kapalı olduğu için dinozor kemiklerini göremedik ancak MTA'da bir gezinti yaptık çokta hoşuna gitmişti.
GÖLBAŞI'NIN FETHİ
Evde artık ne iş olursa yaparım diyen çocuğum kimseye fırsat vermiyo.... Elimden aldığı viladayı sildi durdu kolidoru. Temizde yaptı ama kirli vileda birde duvarlara sürülmeseydi daha iyi olacaktı.
Tam bir Fatih Sultan Mehmet hayranı olan Enecik gittiğimiz gölbaşı gezisinde tam istediği gibi bir gemi buldu. İzlediği Fatih Sultan Mehmet çizgi filimini tamamını öyle benimsemiş öyle ezberlemişki gemide buldu aynısını yapmaya bizleride askerleri yaparak bizanslarla savaştırdı.
Evde küçük bir atı var üzerine binerek Sultan Mehmet'i canlandırıyor. Başlıyor'' ağlarım beylerim bu istanbul ya alınacak ''' demeyee.... Ulubatlı Hasan bayrağı surlara diker gibi canlandırma yapıyoor sanki. Ulubatlı Hasan'ı anmadan geçirmediğimiz gün bile yok. Enes bey Sultan Mehmet'in annesinin ismini sorduğunda bilemediğim gibi sorduğum insanlarda bilmiyordu. Artık Biliyoruz '' Hüma hatun'' Birdaha asla unutmam herhalde.
Dağlardan indirmeye başladı gemileri.....
İşteeee Gölbaşı'nın fethiiiii.....
Kreşe gitmediğimiz bir hafta boyunca hastaydık. Oğluşum biraz kendini iyi hissettiğinde öğretmenin gönderdiği faliyetleri zevkle yaptı. Elmaları suluboya ile baskı yaptık.... Suluboya işlerini seviyo ama kuruboya ile pek arası yok. Kollarım ağrıyor demeye başlıyor. Enes bey'e sulu şeyler olsunda ne olursa olsun hemen içine atlar.....
Evde küçük bir atı var üzerine binerek Sultan Mehmet'i canlandırıyor. Başlıyor'' ağlarım beylerim bu istanbul ya alınacak ''' demeyee.... Ulubatlı Hasan bayrağı surlara diker gibi canlandırma yapıyoor sanki. Ulubatlı Hasan'ı anmadan geçirmediğimiz gün bile yok. Enes bey Sultan Mehmet'in annesinin ismini sorduğunda bilemediğim gibi sorduğum insanlarda bilmiyordu. Artık Biliyoruz '' Hüma hatun'' Birdaha asla unutmam herhalde.
Dağlardan indirmeye başladı gemileri.....
İşteeee Gölbaşı'nın fethiiiii.....
Kreşe gitmediğimiz bir hafta boyunca hastaydık. Oğluşum biraz kendini iyi hissettiğinde öğretmenin gönderdiği faliyetleri zevkle yaptı. Elmaları suluboya ile baskı yaptık.... Suluboya işlerini seviyo ama kuruboya ile pek arası yok. Kollarım ağrıyor demeye başlıyor. Enes bey'e sulu şeyler olsunda ne olursa olsun hemen içine atlar.....
ADI FINDIK
Yine bundan bir ay önce Enescik tutturdu kuş istiyorum. Herkesin bir hayvanı var benim neden bir canlı hayvanım yok. Artık dayanamadık gittik başı pembe gövdesi mavi ve beyaz güzel bir muhabbet kuşu aldık. Daha 15-20 günlük olan kuşumuzu adını Enecik FINDIK koydu. İlk günler olmasına rağmen elimize gelmeye omuzda dolaşmaya başladı. Ben fındığı omuzuma alırken Enes'in içi gidiyor ama tedirgin şekilde omuzuna koyduruyordu. Hayvanları gerçekten çok seviyor yavrucum. Yakın temastan korkuyor ancak korkusunu böyle böyle yenmeye çalışıyordu. sabah erkenden kalkıp kuşu fındığa bakmaya gidip oyuncak odasına götürüp oyuncaklarını gösteriyordu.
Ama FINDIK hastalandı. yemez içmez oldu. Kuşumuz fındığı üşütmüşüz. İlaçlarla biraz kendine gelince tekrar yemeye başlayınca iyileşti diye düşürken fazla uzun sürmedi. Biz Kırıkkalede'iken Allah'tan Enes yoktu fındık ölmüş. Fındığı ölümünü duyunca gerçekten çok üzüldüm. Enes'e nasıl açıklayacağımı düşündüm ama görmeyince fazla daha kolay oldu. O kuzeni halil ile birlikte olduğunda dünyayı unutuyor. Biz eve geldiğimizde fındığın kafesi boş olunca anladı gerçekten fındık yok. Fındık hastaydı ona iyi bakamadık o annesinin yanına gitmek istemiş deyip olayı kapatmak için konu değiştirip durdum. Ama ben çok etkilendim. Sabahları kalktığımda hala onun sesi ötüşü geliyordu kulağıma. Birdaha canlı hayvan eve almayacağım. Şimdi de Enescik Köpek istiyor.. Ne yapacağız bilmiyorum. Balkonda beslemeyi hatta beni ikna etmek için terasta kulübe alırız orda olur demeye başladı....hayvan maceramız ne kadar sürecek bilinmez.
KREŞTE GÜL PROGRAMI
Bundan bir ay öncesi kreşimizde gül programı vardı. Bu faliyette tüm çocuklar annelerine birer gül yapıp verdiller tüm veliler çok duygulandı tabi bende ... büyüdüler annelerine çiçek yapıp getirdiler canlarımmm.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)