9 Mayıs 2009 Cumartesi

Atlara binmeye gittiğimizde yeni getiriyorladı bu hayvanları. Hepsini bir kafese koydular. İki tavşan, üç saçaklı horoz ve bir kankal yavrusu bir arada inanılmaz bir şey. kangal yavrusu da çok tatlıydı. Diğerlerine zarar verecek hiç bir şey yapmadı. hatta oyun oynamak ister gibi tavşanların yanından ayrılmadı.

Enes hayvanları çok seviyo ama biraz da korkuyo sanırım. Benden ve teyzesinden cesaret alarak tavşanı sevmeye çalıştı parmaklıklar ardından. Belgesel izlemeyi hayvanat bahçesini gezmeyi sevmesine rağman dokunmaktanda çekiniyo. Belkide büyük hayvanlardan çekiniyo olabilir. Çünkü geçenlerde lokman bahçedeki naneleri getirmiş torbayla bende kurutmak için ayıklıyordum.Birden nanenin içinde küçük bir tırtıl gördüm enesi çağırdım hemen koşarak geldi ve eline aldı parmaklarıyla sıkıştırıyo oynuyo. Ben tabi korkutmamak için önce bir şey söylemedim ama dayanamadım bir çığılık attım. (hiç sevmem tırtılı solucanı ) yazık sesimden nasıl kortuysa elindeki attı tabiı. Tırtıl fazla eziyet görmemesi ve benim ruh sağlım açısından dışarıya attım.


Yemek problemimiz olduğu için hayvanlardan bahsediyorum sürekli. Aslan şöyle yaptı kaplan nasıl kükredi diyerek yediriyorum. Geçenlerde beni kızdırdığı için aslanla korkutuyum dedim bana nedesin 'dişleni çıkatıyım keseyim, beni ısımaz' demesinmi. Hem seviyo hem korkuyo hemde neler yapmayı panlıyooo sıpaaa....

Hiç yorum yok: