23 Aralık 2010 Perşembe

BİR GÜNLÜK JİMLASTİK

Uzun zamandır jimlastik kursuna yazdırmak için zaman kollarken en sonunda şükran, tuna ile birlikte gittik. Gittik ama enes ve tunayı ikna etmek ne mümkün enes öğretmeni ile tanışmaya gittiğimizde hemen ağlamaya başladı. evde yapamak isteyip de yapamadıkları herşey vardı.Mekan olarak çok uygun olmasına rağmen ikiside inatlaştı. indiremedik. bütün çocuklar eğlenirken bizimkiler öylece onlara baktı. Artık babamız enesi aldı kendi eliyle götürdü de biraz tedirginliği gitti. Ama anlamıyorum içleri gidiyor ama inmediler.

Burda tunayı ikna etmeye çalışan bir bayan


bu seferde aşırı koşmaktan kan ter içinde kaldı enes bey. İçeriye girmesi bir dert dışarıya çıkartmak başka bir dert. lokman öğretmeni ile tanıştırdı. iyi bir çocuğa benziyordu. Sakin yapılıydı. Bizimkiler sert öğretmenlerden hiç hoşlanmazlar zaten çekiniyorlar birde öğretmen sitresi.....
Tüm öğretmenleri incelemeye almıştım. Çocuklara karşı tutumu ses tonu bunlar hepsi önemliydi bizimkiler ''bisküvi'' bebeleri oldukları için, sonunda en sakin yapılı öğretmen bulduk ama bizimki jimlastiğe gitmek istemiyor. Nasıl ikna edeceğim bilmiyorum. hem kasların gelişimi için hem ankara gibi bir yerde kışın hafta sonu çocuklar için idealdi ama maleseff ikna edemiyorum.



arkadaki singer küplerin içinden hiç çıkmadı. Atladı hopladı amaaa gitmek istemiyor...........




Hiç yorum yok: